İK departmanları, şirketlerin en yüksek bütçeli kalemlerinden biri olan “insan kaynağı”nın alım, yerleştirme ve yönetim süreçlerinden doğrudan sorumludur. Bilişim pozisyonlarında (yazılım geliştirici, veri bilimci, siber güvenlik uzmanı, DevOps mühendisi vb.) yapılan yanlış işe alım kararlarının maliyeti sıradan pozisyonlara göre 3-8 kat daha yüksektir.
Araştırmalara göre, teknoloji pozisyonlarında yanlış işe alım oranı neredeyse %42 ve bu genel ortalamanın 2 katıdır. Tek bir senior yazılım mühendisinin yanlış işe alımı ortalama 300.000–600.000 USD ek maliyet yaratıyor.
| Kaynaklar | Bulgular |
|---|---|
| Harvard Business Review (2015) – “The Cost of Bad Hiring in Tech” | Tek bir senior yazılım mühendisinin yanlış işe alımı ortalama 300.000–600.000 USD ek maliyet yaratıyor (ayrılma + yeniden alım + verim kaybı). |
| LinkedIn Workforce Report 2022 | Teknoloji pozisyonlarında “yanlış işe alım oranı” %42 (genel ortalamanın 2 katı). |
| SHRM & HCI (2020) | Bilişim pozisyonlarında ilk 12 ay ayrılma oranı %28–35 (genel ortalamaya göre +%70). |
| McKinsey Global Institute (2023) | 2025’e kadar küresel çapta 85 milyon teknoloji pozisyonu doldurulamayacak; yanlış seçimler bu açığı daha da derinleştiriyor. |
Bu maliyetlerin büyük kısmı İK profesyonellerinin teknik yeterlilik değerlendirmesinde yetersiz kalmasından kaynaklanıyor. İK’cıların çoğu işletme, psikoloji, PDR veya sosyoloji kökenlidir. Üniversitelerde “bilişim” dersi zorunlu değildir.
Uluslararası yetkinlik çerçeveleri (SFIA, e-CF, ESCO) artık “İK profesyonellerinin teknik işe alım süreçlerinde minimum bilişim okuryazarlığı” gerekliliğini zorunlu kompetans olarak tanımlıyor.
Örneğin, European e-Competence Framework (e-CF 4.0 – 2023 güncellemesi) → A.9. Innovating seviyesinde “Technology Trend Monitoring” yetkinliğini İK rollerine de ekledi.
Günümüzde, İK profesyonellerinin bilişim okuryazarlığı eğitimi alması artık bir tercih değil, zorunluluktur; çünkü bir senior yazılım mühendisi ya da veri bilimcisi pozisyonunda yapılan yanlış işe alım, sıradan bir pozisyona göre 4-8 kat daha pahalıya mal olmakta, şirketlere milyonlarca lira kayıp yaşatmaktadır. Teknik yöneticiler “İK anlamıyor” diyerek süreçleri kendi ellerine aldığında, İK departmanı stratejik ortak olmaktan çıkıp sadece evrak işleyen bir birime dönüşmekte, yönetim kurulundan gelen “Kaç tane Kubernetes, kaç tane GenAI bilen adayımız var?” sorularına cevap veremez hale gelmektedir.
2025 itibarıyla şirketlerin %78’i “tech-savvy HR” aramakta, bilişim okuryazar İK’cılar %35-60 daha yüksek maaş almakta ve terfi yarışında üç kat önde gitmektedir. Yanlış iş ilanı terimleri, gereksiz assessment firması masrafları ve aday blöflerini yakalayamama gibi günlük sorunlar, 2-3 haftalık hedefli bir eğitimle tamamen ortadan kalkmakta; İK’cı bu sayede hem şirketin en kritik maliyet kalemini korumakta hem de kendi kariyerini geleceğe taşımaktadır.